Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanımız Sayın Rıdvan GÜLEÇ, KKTC Yüksek Mahkemesi 60. Yıl Etkinliğine Katıldı
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanımız Sayın Rıdvan GÜLEÇ, Yargı dünyasının ulusal ve uluslararası mümtaz konuklarının katılımıyla (7-9 Kasım 2025 tarihlerinde) gerçekleştirilen "KKTC Yüksek Mahkemesi'nin 60. Yıldönümü" etkinliği ile "Anayasal İfade Özgürlüğü ile Sosyal Medyanın Kesişimi" konulu konferansa katıldı.
Program kapsamında, konuşmasında;
"Saygıdeğer Yüksek Mahkeme Başkanları,
Değerli meslektaşlarım,
Kıymetli konuklar,
Toplumlar yalnızca taşla, toprakla değil; insanıyla, vicdanıyla, hafızasıyla yaşar.
Bir ülkenin yargı tarihi, aslında onun adalet duygusunun günlüğüdür.
Kıbrıs, bu anlamda yalnız bir ada değil, adaletin adası olma yolunda kendi onurlu çizgisini belirlemiş bir topraktır.
Burada kurulan her mahkeme, verilen her karar, söylenen her gerekçe yalnızca bir hüküm değil; hukukun vicdanla buluştuğu bir kelimedir.
Biz biliyoruz ki yasalar değişebilir, insanlar değişebilir; ama değişmeyen şey adalettir.
Şair der ki:
Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir;
Temele taş bulmak gecikebilir;
Devlete baş bulmak gecikebilir;
Ama adalet gecikmez, tez verilmeli.
Çünkü adalet geciktiğinde, yalnızca insanlar değil, insanlık yaralanır.
Bugün dünyada savaşların ve yıkımların ortasında, özellikle Gazze’de yaşananlar, adaletin uluslararası alanda ne kadar hayati olduğunu; gecikmesinin ise sadece bir hukuk boşluğu değil, bir vicdan çöküntüsü yarattığını hepimize göstermiştir.
Adaletin olmadığı yerde sessizlik değil, çığlık olur.
O yüzden adalet, en hızlı ve en doğru zamanda verilmelidir — çünkü doğru zaman, bazen bir ömrün telafisidir.
Bizler, Anayasa Mahkemesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi olarak, adaletin “başlamadan önceki düzenini” korumaya gayret ediyoruz.
Kimi zaman görünmeziz; ama bilinmelidir ki, adaletin sessiz mimarisini kuran taşlar da sessizdir.
Bizim işimiz, devletin güçleri arasında değil, hukukun yolları arasında denge kurmaktır.
Bu denge, bir toplumun nefes borusudur.
Bugün burada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yargı ailesiyle bir arada bulunmak, yalnızca bir protokol gereği değil; ortak adalet idealimizin yeniden teyididir.
Çünkü biliyoruz ki;
adalet bir milletin değil, bütün insanlığın ortak dilidir.
Ve o dili korumak, hepimizin hem görevi hem vicdan borcudur.
Bu bilinçle, başta kendi halkımız olmak üzere, gücümüzün ulaştığı her yerde, herkese temel hak ve özgürlüklerin —özellikle yaşam hakkının, ifade özgürlüğünün ve din-vicdan özgürlüğünün— yaşatılmasına katkı sunmak hepimizin sorumluluğudur.
Mevlânâ’nın sözüyle bitiriyorum:
“Adalet, her şeyi yerli yerine koymaktır.”
Adalet yerindeyse devlet güçlüdür;
vicdan rahatsa toplum huzurludur.
Kuruluş yıldönümünüzü kutluyor, yargının gücünü değil, vicdanını yüceltecek bir yıl olmasını diliyor; tüm yargı mensuplarına sağlık, dirayet ve hikmet temenni ediyorum."
Diyerek sözlerini bitirdi ve teşekkürlerini iletti.
Başkanımız Sayın Rıdvan GÜLEÇ beye Program kapsamında Mahkememiz Genel Sekreteri Semih BAĞCI bey eşlik etti.
Program kapsamında, konuşmasında;
"Saygıdeğer Yüksek Mahkeme Başkanları,
Değerli meslektaşlarım,
Kıymetli konuklar,
Toplumlar yalnızca taşla, toprakla değil; insanıyla, vicdanıyla, hafızasıyla yaşar.
Bir ülkenin yargı tarihi, aslında onun adalet duygusunun günlüğüdür.
Kıbrıs, bu anlamda yalnız bir ada değil, adaletin adası olma yolunda kendi onurlu çizgisini belirlemiş bir topraktır.
Burada kurulan her mahkeme, verilen her karar, söylenen her gerekçe yalnızca bir hüküm değil; hukukun vicdanla buluştuğu bir kelimedir.
Biz biliyoruz ki yasalar değişebilir, insanlar değişebilir; ama değişmeyen şey adalettir.
Şair der ki:
Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir;
Temele taş bulmak gecikebilir;
Devlete baş bulmak gecikebilir;
Ama adalet gecikmez, tez verilmeli.
Çünkü adalet geciktiğinde, yalnızca insanlar değil, insanlık yaralanır.
Bugün dünyada savaşların ve yıkımların ortasında, özellikle Gazze’de yaşananlar, adaletin uluslararası alanda ne kadar hayati olduğunu; gecikmesinin ise sadece bir hukuk boşluğu değil, bir vicdan çöküntüsü yarattığını hepimize göstermiştir.
Adaletin olmadığı yerde sessizlik değil, çığlık olur.
O yüzden adalet, en hızlı ve en doğru zamanda verilmelidir — çünkü doğru zaman, bazen bir ömrün telafisidir.
Bizler, Anayasa Mahkemesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi olarak, adaletin “başlamadan önceki düzenini” korumaya gayret ediyoruz.
Kimi zaman görünmeziz; ama bilinmelidir ki, adaletin sessiz mimarisini kuran taşlar da sessizdir.
Bizim işimiz, devletin güçleri arasında değil, hukukun yolları arasında denge kurmaktır.
Bu denge, bir toplumun nefes borusudur.
Bugün burada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yargı ailesiyle bir arada bulunmak, yalnızca bir protokol gereği değil; ortak adalet idealimizin yeniden teyididir.
Çünkü biliyoruz ki;
adalet bir milletin değil, bütün insanlığın ortak dilidir.
Ve o dili korumak, hepimizin hem görevi hem vicdan borcudur.
Bu bilinçle, başta kendi halkımız olmak üzere, gücümüzün ulaştığı her yerde, herkese temel hak ve özgürlüklerin —özellikle yaşam hakkının, ifade özgürlüğünün ve din-vicdan özgürlüğünün— yaşatılmasına katkı sunmak hepimizin sorumluluğudur.
Mevlânâ’nın sözüyle bitiriyorum:
“Adalet, her şeyi yerli yerine koymaktır.”
Adalet yerindeyse devlet güçlüdür;
vicdan rahatsa toplum huzurludur.
Kuruluş yıldönümünüzü kutluyor, yargının gücünü değil, vicdanını yüceltecek bir yıl olmasını diliyor; tüm yargı mensuplarına sağlık, dirayet ve hikmet temenni ediyorum."
Diyerek sözlerini bitirdi ve teşekkürlerini iletti.
Başkanımız Sayın Rıdvan GÜLEÇ beye Program kapsamında Mahkememiz Genel Sekreteri Semih BAĞCI bey eşlik etti.
Fotoğraflar
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)